Zeytinde Halkalı Leke Hastalığı

İlkbahar aylarında ortaya çıkan zeytinde halkalı leke hastalığı, yapraklarda yuvarlak grimsi bir leke görünümüyle seyreden bir hastalıktır. Bu hastalık ilk olarak yuvarlak bir leke şeklinde görünür ve ardından tüm yaprağı kaplayarak gelişimini sürdürür. Zaman içinde yapraklar sararır ve dökülmeler gerçekleşir. Özellikle ilgili bakım ve ilaçlamaların yapılmaması durumunda zeytin ağacında halkalı leke hastalığının ortaya çıkma riski artmaktadır. Bu hastalık, birçok üreticinin o hasattan verim alamamasına neden olur.
Peki bu hastalık nasıl ortaya çıkar ve müdahale yöntemleri nelerdir? Yazı içinde bu noktalara değinilecektir.

Zeytinde Halkalı Leke Hastalığı Nasıl Ortaya Çıkar?

Toprak yapısına, zeytin ağaçlarının güneş alıp almamasına ve yetiştiği ortamın nemine bağlı olarak ortaya çıkabilen zeytinde halkalı leke hastalığı; lekelenmelerde artış yaşayarak bütün yaprakların dökülmesiyle seyreden bir hastalıktır. Asıl sorun nem oranının fazla olması değildir, bu nem fazla olduğu hâlde bitki yeterince güneş alamıyorsa lekelenmeye doğru seyredecektir. Bu yüzden güneşe ve toprağın verimliliğe dikkat edilmelidir. Bu ikisi sağlanmadığında nemle birlikte hastalık ortaya çıkar.

Halkalı Leke Hastalığına Nasıl Müdahale Edilir?

Halkalı leke hastalığı tedavi edilmediğinde ağaç bütün yapraklarını dökecektir ve yalnızca ağacın dalları kalacaktır. Burada ağacın dallarına bir zarar gelmediği için yeni çıkan yapraklar sağlıklı olabilir, fakat yine aynı döngü içine girilmesi de mümkündür. Bu yüzden müdahale yöntemlerine odaklanmak gerekecektir. İlaçlama ve bakım ile zeytinde halkalı leke hastalığının önüne geçilebilir.

Doğru ilaçlama

Hastalığın önüne geçmek için ilaçlama dönemlerini takip etmek gerekir. İlk ilaçlama sonbaharın ikinci ayı olan Ekim ayının ilk yarısında yapılır. Bunu takiben ilkbahara girdikten sonra ikinci ayda Nisan’da yapılır. Özellikle bu ilaçlama Marmara bölgesi için geçerlidir. Akdeniz bölgesinde Kasım ve Mart, Ege bölgesinde ise Şubat ve Nisan aylarında ilaçlama uygulanır.
Bu ilaçlar içinde bordo bulamacı ve bakır yer alır. Oranları ilaçlandığı aya göre farklılık gösterir. İlaçlama sürecinde en etkili ilaçlar bakırlı ilaçlardır. Bu ilacı doğru kullanmak önemlidir. %25 oranında bakırlı ilaç suya dahil edilmelidir. Doğru bir ilaçlama için bu oranı geçmemek gerekir, oran fazla olduğunda bitkinin zehirlenme riski vardır.

Akülü Budama Makasları

Bahçenizde ya da daha geniş alanlarda bazı dönemler bitkilerin budanması gerekir. Bu budanma sürecinde kullanılan akülü budama makasları, bitkilerin hem görünüm açısından hem de daha iyi bir şekilde büyümeleri için kullanılan bir alettir. Budama dönemi bu aletler kullanılmadığında yoğun ve yorucu bir dönem haline gelir. Çok fazla insana ihtiyaç duyulabilir. Pratiklik ve daha hızlı bir şekilde sürecin gerçekleşmesi için geliştirilen akülü budama makasları ise kolay kullanım ve hafifliğiyle birçok açıdan avantajlara sahiptir. Bu makaslar ile bahçenizi hızlı bir şekilde düzenleyebilir ya da daha geniş alanlarda aktif olarak kullanabilirsiniz.
Peki budama makasları nasıl çalışır? Akülü budama makaslarını kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

Akülü Budama Makasları Nasıl Çalışır?

Akülü budama makasının çalışma sürecinde budayacağınız bitkinin boyutuna ve tipine göre makasların uzun ya da kısa bıçaklı olmasını tercih etmeniz gereken uçları vardır. Bunlara uygun olarak seçtikten sonra makası dikkatli bir şekilde kullanarak budama işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz. Özellikle kesmek istediğiniz ucun kuru ve kalın olması gibi durumlarda bu aleti kullanmak yerine testere gibi araçları tercih etmeniz iyi olacaktır.

Akülü Budama Makası Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Ev ya da büyük bahçe kullanımına göre farklılık gösteren bu makasları kullanırken güvenliğinize özen göstermeniz gerekecektir. Şu noktalara dikkat etmeniz iyi olacaktır:
Özel olarak taktığınız eldiven ve gözlük ile kullanmaya başlayabilirsiniz.
Çalışma süreçlerinde hızlı ve pratik oldukları için olası bir gözden kaçırma ciddi sonuçlara neden olabilir. Bu aleti çalıştırırken keseceğiniz noktaları önceden belirlemeniz, kalınlıklarına göre tercihte bulunmanız iyi olacaktır.
Özellikle bir dal, makas aracılığıyla kesilmediğinde o dala yüklenmeniz ya da zorlamanız sonrasında makas kayabilir ve sizde hasara yol açabilir.
Tüm güvenlik önlemlerini alarak ve mutlaka satıcıya nasıl kullanıldığını sorarak ya da buna ilişkin videolara ulaşarak kullanmaya başlamanız daha emniyetlidir.
Akülü budama makası görece daha küçük bitkiler içindir. Bu açıdan ağaç gibi kalın bitkileri budamak için ağaç budama makinelerini tercih edebilirsiniz. Bu makas bu konuda işe yarar olmayacaktır.

Bağ Küllenmesi

Bitkilerde küllenme ya da bağ küllenmesi; bitkinin gelişimi esnasında fungus obligat isimli bir parazite maruz kalması sonucu yapraklarında dökülme yaşaması ile meyve verememe ya da meyve verdiğinde bunların tadı olmaması şeklinde seyreden bir hastalıktır. Bu durum bitkilerin başına sıklıkla gelir. Özellikle bu hastalığın önüne geçmek için nasıl önlemler alınabileceği, nelere dikkat edilmesi gerektiği ve hastalık sürecindeki bakımın ne olacağı birçok bitki yetiştiricinin merak ettiği noktalardır.
Yazı içinde bağ küllenmesi, başka bir ifadeyle basıra, hakkında detaylı bilgilere ulaşabileceksiniz.

Bitkilerde Küllenme Neden Olur?

Küllenme hastalığının oluşmasında birçok farklı etken vardır. Bu etkenleri iklim, çevre ve bakım açısından değerlendirmek mümkündür. Özellikle nem oranının ve yağmurların fazla olduğu iklimlerde bağ küllenmesinin ortaya çıkma olasılığı fazladır. Dolayısıyla bu iklimlerde yetişen meyve ve sebzelerde bağ küllenmesini görmek mümkündür. Domates, salatalık, elma, biber ve fındık gibi meyve ve sebzelerde küllenme yaygındır.

Bağ Küllenmesi Nasıl Gelişir?

Bağ küllenmesi, genellikle bulutlu ve güneşin az ortaya çıktığı bir ortamda yetişen bitkinin ilk olarak alt yapraklarından başlayarak küllü bir görünüm şeklinde görünür. Bu hastalığın bağ küllenmesi olarak isimlendirilmesinin nedeni, küllenmenin ilk olarak saplarda ve yapraklarda gelişmesinden kaynaklıdır. Yaprakta sanki un dökülmüş gibi bir görünüm vardır. Bu küllenmeye müdahale edilmediği zaman üst yapraklara doğru devam ederek bütün bitkiyi kaplayacak seviyeye gelebilir.

Bağ Küllenmesine Nasıl Müdahale Edilir?

Bağ küllenmesi önüne geçilebilecek bir hastalıktır. Bunun için doğru mevsimlerde bitkiye uygun olacak şekilde müdahalelerde bulunmak önemlidir. Bu küllenmenin önüne geçmek için kimyasal ve kültürel olmak üzere iki farklı yöntem uygulanabilir:

1. Kimyasal yöntem

Bağ küllenmesi için uygulanan kimyasal yöntemde bitkilere uygun olacak şekilde dört dönemden oluşan bir ilaçlama yapılır.
Birinci dönem: Bitki filizlendiğinde
İkinci dönem: Çiçeklenmeden hemen önce
Üçüncü dönem: Çiçeğin taç yaprakları döküldüğünde
Dördüncü dönem: Gözleme dayalı olarak herhangi bir küllenme olduğunda müdahale edildiği dönem

2. Kültürel yöntem
Bağ küllenmesi görüldüğü anda o bölgelerin budanması yöntemi kültürel bir yöntemdir. Kültürel yöntem uygulandığı esnada mutlaka bitkilerin iç kısımlarına hava girmesi ve bitkinin her tarafının güneş görmesi sağlanmalıdır.
Bu iki yöntem arasında ilk yöntem daha etkilidir. Bitkilerde bu hâle gelinmeden önlem alındığında kültürel yöntemin uygulanmasına gerek kalmayacaktır.

Zeytin Hasat Makineleri

Zeytin birçok farklı amaçla kullanılır ve meyve kategorisinde yer alan bir bitkidir. Kültürümüzde kahvaltı ve yemeklerde olan yaygın tüketiminin yanı sıra cilt bakım ürünlerinde de nemlendirmesi ve cilde iyi gelmesi açısından sıklıkla içerikte yer alan bir üründür. Zeytinin hayatın birçok alanında yer alması için hasat zamanı özel olarak geliştirilen zeytin hasat makineleri ile toplanması gerekir. Makinelerdeki temel amaç, ürüne ve ağaca zarar vermeden toplamanın hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesidir.
Bu yazı içinde hayatını kolaylaştıran zeytin toplama makinesi üzerine merak ettiklerinize ulaşabileceksiniz.

Zeytin Toplama Makinesi Nasıl Çalışır?

İnsan gücü yerine kullanılan zeytin toplama makinesi, zamandan ve insan fazlalığından tasarruf edilerek daha hızlı ve özenli bir toplama süreci gerçekleştirmesi açısından tercih edilir. İnsanların yaptığı hasada benzer olarak ağacın silkelenmesi ile zeytinlerin dökülmesi sağlanır. Ardından dökülen zeytinler makinenin yardımıyla toplanır. Zeytin toplama makineleri tiplerine göre farklılık gösterebilir.

Özellikle şu üç zeytin toplama makinesi tipi öne çıkar:

1. Titreşimli zeytin silkme makinesi
Titreşimli zeytin silkme makinesinin çalışma süreci ilk olarak ağacın etrafını saran bir tentenin açılmasıyla başlar. Ardından bu tente uçtan uca yuvarlar bir şekilde kapatılır. Ağacın etrafı bu şekilde sarılmış olur. Makine, çok hafif titremeler aracılığıyla ağacı sallar ve zeytinlerin dökülmesini sağlar. Tente dökülen zeytinleri toplar ve bu şekilde ağaçların yanına tek tek gidilerek hasat gerçekleşmiş olur.

2. Taraklı zeytin hasat makinesi
Taraklı modelin işlevi ucunda titreşim olan tarak görünümlü makineye bağlı araçların insanlar tarafından ağaca tutularak titreşim verilmesiyle zeytinlerin dökülmesinin sağlanmasıdır. Bu esnada yere bir örtü serilir ve titreşim verirken dökülen zeytinler son bulduğunda hasat tamamlanmış olur.

3. Yerden zeytin toplama makinesi
Zeytin ağaçları sallandıktan sonra yere düşen veya diğer işlemlerle hasat edilen zeytinlerin bir kısmı yerlerde kalabilir. Bunun önüne geçilmesi için yerden zeytin toplama makineleri geliştirilmiştir. Çok pratik bir kullanıma sahip olan bu makineler, elektrikli süpürge gibi ucunda yer alan tekerlekli bir yapı ve önünde toplama için sepetimsi bir alan ile yere sürtüldüğünde zeytinleri tutarak sepete ekler. Bu sayede hasat süreci gerçekleşmiş olur.

Toprak Burgu Makineleri

Tarım sektöründe çalışan ya da bahçesi olan insanlar, bir şey dikmeden önce çukur açmak durumundadır. Çukur açmak bedensel ve yorucu bir iş olduğu için insanları oldukça zorlayabilir. Bunu daha da kolaylaştırmak ve pratikleştirmek için geliştirilen toprak burgu makineleri ise istenilen noktada çukur açılmasını sağlayan bir mekanizmaya sahiptir. Basit bir kullanıma sahip bu makineyi tek bir kişi rahatlıkla çalıştırabilir.

Peki bu kadar işlevsel olan toprak burgu makinesi nasıl çalışır? Hangi toprak yapısında daha etkilidir? Yazı içinde bu noktalara değinilecektir.

Toprak Burgu Makineleri Nasıl Çalışır?

Toprak burgu makinesi, benzinle çalışan bir motora sahiptir. Çukur açmak ya da bahçenize çit kazığı yerleştirmek istediğiniz zaman bu makineyi kullanabilirsiniz. Kullanım şekli olarak iki taraftan tutularak kullanılabilir. Ardından hedeflediğiniz noktaya farklı başlık seçenekleriyle çukurlar açabilir.

Taş gibi sert bir yapıya denk geldiğinde makine otomatik olarak kendini kapatır ve durur. Fakat ortalama büyüklükteki taşlarda onları toprağın içinden atarak çukur açmaya devem eder. Toprak burgu makineleri için toprağın cinsi çok önemli değildir. Buna göre performansı farklılaşmayacaktır. Çelikten yapılmış bir uca sahip olduğu için toprakta istediğiniz çapta delik açmanızı sağlar.

Toprak Burgu Makinelerin Avantajları

Performans ve kullanım pratikliği açısından toprak burgu makinesi birçok avantaja sahiptir:

  • Toprak yapısı çok kötü olsa dahi o alanda görece daha taşsız ve düzgün küçük bir yere çukur açabilmenizi sağlar.
  • Hafif ve araçta taşınabilir bir alettir. İstediğiniz noktaya götürüp kullanabilirsiniz.
  • Uzun saatler süren çukur açma işlemleri yerine daha hızlı bir şekilde işlerinizi tamamlayabilirsiniz.
  • Daha az insan gücüne ihtiyaç duyar. Kısa bir zaman diliminde tek başınıza birkaç çukur açabilirsiniz.
  • Birçok farklı çeşide sahip olan bu ürün, istediğiniz takdirde farklı yakıt seçenekleriyle bütçenize uygun bir şekilde almanız için fırsatlar sunar. Elektrikli, benzinli ya da kurmalı gibi seçenekleri vardır.
  • Tek bir burgu ucu yerine farklı burgu uçlarıyla deliği istediğiniz şekilde tasarlamanızı sağlar.
  • Yalnızca bahçede veya tarlada değil kamp gibi alanlarda çadırınızı ve diğer eşyalarınızı yerleştirmeniz için kolaylık sunar.

 

Motorlu Testere Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Motorlu Testere almaya karar verdiniz; ancak satın almadan önce hangi hususlara dikkat etmeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? O zaman doğru adrestesiniz. Yazımızda sizler için iyi bir Motorlu Testere satın almak için nelere dikkat etmeniz gerektiğinden bahsettik.

Biliyorsunuz ki pazaryerinin genişlemesiyle birlikte bir ürün için binlerce farklı alternatif ürün ve satıcı da meydana geldi. Bu denli büyük bir pazaryerinde kaliteli ve güvenilir bir ürün bulmak da bir hayli zorlaştı; ancak motorlu testere almadan önce dikkat etmeniz gereken hususlar konusunda bilgi sahibi olursanız doğru testereyi bulma konusunda da o kadar rahat olursunuz. Yazımızın devamından motorlu satın almadan önce bilmeniz gereken püf noktaları öğrenebilirsiniz. İyi okumalar dileriz!

Motorlu Testerenizi Hangi Amaçla Kullanacaksınız?

Çalı budamak için harika bir motorlu testere bulmuş olabilirsiniz; ancak sizin satın alma amacınız motorlu testerenizle ağaç kesmek ise çalı budamak için harika olan motorlu testere size yeterli verimi sağlayamayacaktır. Bu nedenle motorlu testere satın almadan önce belirlemeniz gereken ilk nokta hangi amaçla kullanacağınız olmadır. Çünkü ağaç kesmek veya çalı budamak için satın alacağınız elektrikli motorların özellikleri birbirinden farklı olacaktır. Satın alacağınız motorlu testerenin en iyi performansı sergilemesini istiyorsanız testerenin amacınıza uygun olup olmadığını detaylıca incelemelisiniz.

Testerenin Gücü ve Ağırlığı Konusunda Dikkatli Olmalısınız

Motorlu testere kullanımı konusunda daha öncesine dayanan bir tecrübeniz yok ise kulanım açısından size daha fazla kolaylık sağlayacak hafif motorlu testere modellerinden tercih etmeniz daha doğru olacaktır. Ayrıca uzun süre ormanda çalışan motorlu testere kullanıcıları da tercihlerini hafif testerelerden yana yapacaklardır.
Satın alacağınız motorlu testerenizin kullanım amacınıza uygun güce sahip olması da son derece önemlidir. Ağır işlerde kullanacaksanız motorlu testerenizi daha güçlü modeller arasından tercih etmelisiniz.

Titreşimi Az Olan Motorlu Testereler Tercih Sebebidir

Motorlu testerenin kullanımı esnasında ortaya çıkan titreşimler yaralanmalara sebebiyet verebilir. Bu durumu en aza indirgemek için titreşimi az olan motorlu testerelerden tercih etmek daha doğru olacaktır.

Motorlu Testere Satın Almadan Önce Dikkat Etmeniz Gereken 4 Nokta

Emisyon: Motorlu testerenizin emisyonuna dikkat etmelisiniz. Öyle ki günümüzde eski motorlu testerelerin çoğu ülkelerdeki sıkı emisyon düzenlemelerine uygun değildir. Satın alacağınız motorlu testerenizin hem kullanıcı hem de çevre dostu olduğuna emin olmalısınız.
Denge: Motorlu testerenizi kolayca kullanabilmeniz için dengenizi kaybetmeden kolayca testerenize yön verebilmeniz gerekir. Bu nedenle satın almadan önce motorlu testerenizin dengesine ve elinize tam oturup oturmadığına dikkat etmelisiniz.
Güvenlik: Motorlu testereler gerekli güvenlik önlemleri alınmazsa yaralanmalara sebebiyet verebilecek ürünlerdir. Bu nedenle satın alacağınız motorlu testerenin birçok güvenlik tedbirinin olduğuna ve bu tedbirlerin test edildiğine emin olmasınız. Aynı zamanda motorlu testere kullanırken gerekli koruyucu ekipmanları takmayı da unutmayınız.
Bakım: Motorlu testerenize bakım yaparken zamandan tasarruf etmek istiyorsanız motorunuzun hava filtresinin ve yakıt pompasının kolay ulaşılabilir bir noktada olduğundan emin olmanızı öneririz.

En Yüksek Fiyat En İyi Motorlu Testere midir?

Motorlu Testere fiyatları, satın almak isteyen kişiler tarafından çokça merak ediliyor; ancak öncelikle şunu soralım, En pahalı motorlu testere en iyisi midir? Cevap çok basit, motorlu testere ne kadar yüksek fiyatlı olursa olsun sizin amacınıza uygun değilse en iyisidir demek doğru olmaz.
Yazımızda Motorlu Testere Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Sorusuna yanıtlar verdik. Umarız faydalı olmuştur. Bir başka yazıda görüşmek dileğiyle.

Elektrikli Testere mi Benzinli Testere mi?

Testereler 1800’lü yıllardan itibaren hayatımıza girdi ve çeşitli alanlarda kullanılmaya başlandılar. İlk olarak insan gücüyle manuel olarak kullanılan testerelerin yerlerini ise teknolojinin büyüyüp gelişmesiyle birlikte motorlu testereler aldı. Manuel modellere göre oldukça hızlı ve insan gücünü en az seviyede kullanarak kesme işlemini gerçekleştiren Motorlu Testere modelleri de elbette piyasaya çıktığı anki gibi kalmadılar. Daha fazla gelişmeye ve çeşitlenmeye başladılar.

Hem profesyonel hem de bahçe işlerinde amatör olarak kullanılabilen motorlu testerelerin gelişimiyle birlikte birçok farklı modeli de ortaya çıktı. Çeşitli modeller arasından tercih yapmak ise son derece kafa karıştıran bir hal aldı. Doğru motorlu testereyi bulmak için çeşitli modeller arasında kaybolmadan size en uygun testereye karar verebilmeniz için bu yazımızda sizlere motorlu testere satın almak isteyenlerin en çok sorduğu soruyu ‘Motorlu Testere mi Benzinli Testere mi?’ sorusunu cevapladık. İyi okumalar dileriz!

Motorlu Testerenin Çeşitleri Nelerdir?

Günümüzde genel olarak 2 çeşit motorlu testere vardır. Bu motorlu testere çeşitleri ise aşağıdaki gibidir:

Benzinli Testere
Benzinli Testere modelleri, motorlu testerenin benzin haznesine benzin koyarak ateşleme sistemini aktif hale getiren motorlu testerelerden oluşur.

Elektrikli Testere
Elektrikli Testere modelleri, motorlu testerenin için akü sistemiyle çalışmasıdır. Motorlu testerenin aküsü elektrik yardımı ile doldurulur, kullanım sırasında akü testereye takılarak kullanılması sağlanır.

Hangisini Tercih Etmeliyiz; Elektrikli Testere mi Benzinli Testere mi?
Motorlu Testere satın almak isteyen tüketiciler tarafından şüphesiz en çok sorulan soru Elektrikli Testere mi Benzinli Testere mi? oluyor. Bu nedenle yazımızda bu soruya da cevap vermek fayda sağlayacaktır.

Elektrikli Testere mi Benzinli Testere mi?
sorusunun cevabı için ilk olarak kendinize şu soruyu sormalısınız; ‘Ormanda saatlerce çalışacak mıyım, yoksa sadece evimin bahçesinde mi testeremi kullanacağım?’ Bu soru Elektrik Testere mi yoksa Benzinli Testere mi? sorunuzun cevabına giden anahtardır. Eğer saatlerce ormanın derinliklerinde çalışıyorsanız ekstra akü taşıma zorunluluğu olmaması sebebiyle en iyi tercih benzinli testereler olacaktır; ancak evinizin bahçesinde kullanım amacıyla bir testere satın alıyorsanız tercihiniz mutlaka akülü yani elektrikli testereden yana olmalıdır. Daha düşük titreşim ve daha az gürültüyle çalışması bakımından hem siz daha konforlu bir kullanım deneyimi yaşayabilirsiniz hem de çevredeki komşularınızı motorlu testere sesiyle çok daha az rahatsız edersiniz. Bunların yanında duman ve emisyon gibi sorunlarınız da olmaz.

Ormanda Çalışanlar Benzinli Testere Tercih Edemezler mi?
Elektrikli testerenin daha sessiz çalışması veya oluşabilecek herhangi bir benzin kokusunun olmaması motorlu testere kullanıcıları tarafından tercih sebebi olmaktadır. Bu nedenle ormanda uzun süreler çalışan kişiler de elektrikli testere kullanmak istemektedirler. Peki ormanda çalışanlar mutlaka benzinli testere mi tercih etmeliler, elektrikli testere tercih edemezler mi? Bu sorunuza şöyle cevap verelim; bilindiği üzere elektrikli testereler akü yardımıyla çalışmaktadırlar. Yani akü bittiği anda bit güç kaynağı ile tekrardan doldurulmaları gerekmektedir. Eğer ormanda çalışmaya gitmeden önce çalışma süreniz boyunca size yeteceğini düşündüğünüz yedek akünüzü de yanınızda götürüyorsanız elbette elektrikli testerelerle de ormanda çalışılabilir. Bunun için yanınızda yedek akülerin bulunduğuna ve içlerinin dolu olduğuna emin olmalısınız.
Yazımızda sizler için Elektrikli Testere mi Benzinli Testere mi? sorusuna yanıt verdik. Umarız sizler için faydalı olmuştur. Yazımızı bitirmeden önce hatırlatmak isteriz ki hangi motorlu testere çeşidi olursa olsun kullanmadan önce gerekli güvenlik önlemlerini almak en önemli unsurdur. Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.